RUHSAL İLERLEME ve FARKINDALIK







RUHSAL İLERLEME ve  FARKINDALIK



Şu an ruhsal olarak hangi evredesin? Durumdasın?

Ruhun ne söylüyor sana?

Farkındalığın kendin ve dış dünya hakkında neler söylüyor?

Tam şu an durumun ne?

Bana bunun analizini yapar mısın?

Neydin? Ne oldun? Nereye varmak istiyorsun?

Hayatımızın gelişmesi neye bağlıdır, farkındalığın ufukları aşması?

Bunların ruhsal ilerlemeyle çok ilgisi var. Yani ruhsal olarak ilerlemişsek işler yolunda demektir.

Atanamayan bir öğretmen ele alalım. İş bulmalı, evlenmeli vs.
Öğretmen olamadığı için bu onun için yıkıcı olabilir ve bazıları intihar ediyor.
Çocuğuna okul önlüğünü alamayan baba gibi.

Hayatta hiçbir şey kafaya takmaya değmez. Başka yollar aramalı insan. Eğer insan istediği işi bulamıyorsa bunu iyiye yormaya başarırsa can sıkıcı hislerden kurtulur. Olumsuz bir sonucu iyiye yormak yaşlıların ve gön görmüş teyzelerin çok iyi yaptığı bir şeydir, anneler bunu çok iyi bilir. Neden kendimizi hasta edelim ki? Bizim için başka çıkar yolları ve çözüm yolları zaten icat edecek yaşam.

Evren, yaşam emeklerin boşa gitmesine izin vermez. Kozmik enerji.

Tarihe ismini yazdırmış birçok insan kafasını bir şeylere takmaya son vermiş insanlardır. Yaşadıkları gerçekliği boş vermişlerdir, mesela kendini yollara vurmuşlardır. Mesela yazmaya, gece gündüz yazmaya, böyle can bulduğu için.
Türkiye’ye cep telefonlarını ilk getiren adamın hikayesini okudum. Aldığı maaş çok iyiymiş. Sonra adamda bir uyku sorunu baş göstermiş, geceleri uyku muyku yok. Sokaklarda geziyor sabaha kadar, uykusu gelene kadar. Bazen karısı da ona eşlik ediyor, adam perişan, kadın da öyle. Doktora gittiler mi okuduğum röportajda hatırlamıyorum. Gitmiş olsa doktor depresyon teşhisi koyar ve işin içinden çıkardı.

Adam baktı olmayacak, konforlu işini bıraktı,  atada kalma yerde toprakla uğraşmaya başladı, ceviz ağaçları dikti, diktiği cevizler yabani cevizmiş, yıllar kaybetti, sonra doğrusunu dikti, tekneyle balık avlamaya çıkmaya başladı filan. Yaşam tarzı tamamen değişti. Gitar çalıp şarkı söylüyor ailesiyle.

Yani para ve itibar hayatını geliştiren şey olmadığını anladı ve hepsini terk etti.

Sen şimdi param olsun, iş bulayım her şeyim şahane olacak sanırsın.

Tabi paran olsun, iş bul ama sana işin özünü anlatıyorum.

Ceo’nun yaşadığı ruhsal tramvaydı, travma.

Ondan kurtuluş yok, tek kurtuluş var ruhu besleyen şeylere yönelmek.
Toprakla uğraşmak ruhu besler. Ellerin sebzelerle ağaçlarla uğraşması, ayakların toprağa basması insanın kötü elektriği atamsına yol açar.

Çoğu insan neden toprakla uğraştığını, neden ekip biçmeyi sevdiğini bilmez.
Deniz de insana çok iyi gelir. Tuzlu su kötü enerjiyi çekip alır yok eder.

Ruhumuz çığlık atar, “ben onları istemiyorum” der, biz bunu duymayız ve durum travma boyutuna gelince yer yerinden oynar, hasta oluruz. Aslında hasta değilizdir, ruhumuz doğru yere gitmemiz için çığlık atmıştır.

Bizi hasta eden yalan şeylerdir, para, itibar, vs.

Başka bir örnek:
Akdeniz tarafında otomobil yedek parçası satan adamın biri iyi maaşlı işini bırakır ve kırsalda keçi yetiştiriciliği işine başlar, gece gündüz orada, evlidir, bir kızı doğmuştur. Sabahın 4’ünde kalkmaktadır.
“Bu adam kafayı yemiş” diye düşünebilirsiniz.
Adam orada kitaplık yapmış, kitap okuyor. Yedek parça işinin onu mutlu etmediğini anlatır, o kullanmadı bu kelimeleri, ben onu tarif edeyim, sıkıntısını: ruhsal olarak ona hiçbir şey vermeyen lanetlik işi bıraktı. Ve kendisini keçilerle kırsalda özgür hissetti, kendini buldu, ruhunu.

Ev sahibinle ya da iş yerinde bir arkadaşınla kavgalı, tartışmalı olabilirsin, içinden küfrü basabilirsin, dostum böyle yaparsan durumu çözemezsin, karşı tarafın yardıma ihtiyacı vardır yardım etmelisin.

İyi insan olmak ruhunu korur.

Aksi şeyleri yaparsan ruhunla olan bağlantıyı yitirirsin.

Sevdiğin kız seni terk etmiş olabilir, yardıma ihtiyacı olduğu için seni terk etmiş olabilir, ona ondan nefret ederek yardım edemezsin.

Ona dua ederek, onu en güzel anlarıyla hatırlamak ona yardımcı olur.

Birilerine yardımcı olmak dürtün ne kadar güçlüyse ruhsal olarak o kadar  iyi ve güçlü durumdasın.

Sutyenli ya da bikinili hallerini sosyal medya ortamında sergileyenler  ruhsal olarak nerdeler?

Hiçbir yerdeler. Kaybolmuşlar. Günün birinde belki ruhlarının çığlığını duyarlar.

Olayların  ve sonuçların bizdeki görüntüsü? Biz onları nasıl anlamlandırıyoruz?

Karakterli anneler her berbat durumu iyiye yorarak motivasyonlarını (yaşama azmi) asla kaybetmezler.

İyimserlik yenilmez bir kılıçtır. Bu ruhumuzu, zihnimizi ve kalbimizi korumaya yardım eder.

Her gün kendimizi kazımalıyız, ormanda elleriyle toprak eşeleyen define arayıcısı gibi.

Kendimizi kazırsak, gözden geçirirsek, değiştirsek, esnek ve sakin kalırsak büyük kazalar atlatmayız, zaman kaybetmeyiz.

Meşhur İspanyol ressam Salvador Dali’yi bilenler bilir. Günlüğü kitap olarak basıldı, piyasada bulamazsınız. Kitabı okudum ve onun hakkında şunu derim: “Her zaman aşık. Her şeye. Önce karısına.”

Her gününe aşkla başlıyor ve aşkla bitiriyor.

O aşktan hiç ayrılmıyor.

Aşık olacak bir şeyler bulun!

Ruhsal ilerlemeyi boşlarsan şunu derim:
Issız adam filmindeki adamın düştüğü durumu bilenler bilir.
Onu boş verirsen, görmezden gelirsen işleri yoluna koyamazsın.

Amerikalı yazar Jack London 41 yaşında yazarlıkla çok zengin oldu. Evsizdi, sokaklarda süründü durdu, sonunda yazarlık yoluna girdi ve parayı buldu.
İntihar etti; çünkü ruhsal boşluk yaşadı, büyük travmaya düştü.  İstediği zirveye gelmişti. Onu bitiren buydu. Ruhunun sesine sağırdı.

Odanda klasik bir  müzik açıyorsun, bir yazı okuyorsun, bir kitap, duruyorsun, kahve ya da çay içiyorsun, kalbin dünya hakkında çok güzel düşünce ve hislerle dolu. Ama bununla yetinmeyip sokak kedileri için bir şey yapayım diyorsan ve yapıyorsan ruhsal olarak iyi durumdasın.

Evren en çok merhametli olanları ve sağlam, güzel ve iyi iş yapanların destekçisidir. Geri kalanlar büyük umutlar beslemesin boşuna.

Sosyal medyada bikini poz vereceğine sokak kedileri için “mama ve bir kap su” paylaşımı yapsa bu toplum onu değerli bulacaktır oysa. Kalpler ona yaklaşacaktır.
Bir gram akılları yok mu; yok.

Algılamalarını toptan değiştirmek!

Değiştir.

Yakında öleceksen?

Gece gökyüzünde ay var, ona bakıp hissediyor musun? Issız yolları? Gece esintisini. Ruha güç veren şeyler bunlar. Ufak bir çocuk olduğun zamanları? Misafir olduğun köy evindeki yorgan kokusunu.

Yaşam çok kısa!

İyimserlik sorunu çözer mi; hayır.
İyimserlik başa çıkmamızı sağlar.
O yükü taşımamızı sağlar. Bize zarar vermemesini.
Her sorunun da bir çözümü vardır.
Farkındalığımızı geliştirerek, ruhumuzu besleyerek en doğru çözümlerimizi buluruz.

Çünkü şartlar zihnimizi kör etmeye ve ruhsuzlaşmamızı sağlayacak karanlıklar icat edip durmaktadır.

Zihin gücü elde etmek yıllar alır.
Savaşmasını bir kere öğrenen yenilmez bence.
Alın çakrası. Beynin ön lobu.
En çok saldırıya maruz kalan çakramızdır (enerji merkezi)
Başka bir yazıda onu anlatırım.

Işıldayan yürek!

Hatta alev alev yanan yürek!

Aydınlanmak!
YAŞAMA AZMİ!

BAŞARMA AZMİ!


(insanlar farkında olarak ya da olmayarak ailesinden birini sayıklar ömrü boyunca; anne, baba, kardeş. onlarla aranı güzel tut)

(ölüler ölü değildir)


HAYATTA KALMA DERSLERİ 4)




İsa Kantarcı



Yorumlar

  1. Evet, hayat miskinliği kabul etmiyor, çalışıp üreten toplum olmalıyız.

    YanıtlaSil
  2. Hayat Öyle Bir Hayatki Ne Olmak Istiyorsun Ama Ne Oluyorsun.. Hayata Karşı Düşuncelerin Güclü Olmasi Gerekir..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATLAR ve İNSANLAR (aşıklar için)

İLK AŞKLAR, "İYİ KIZLAR AŞIK OLUR" ROMANINDAN BİR ÖYKÜDÜR