HER DERDİNİZE ÇARE BULACAKSINIZ!
YOLUNUZA DEVAM
EDEBİLMENİZ İÇİN DERSLER 1
HAYATTA
KALMA DERSLERİ
Bize
ömrümüz boyunca lazım olmayacak şeylerden bizi sorumlu tutarlar. Sınavlar
yaparlar, iyi not almamışsak bizi sınıfta
bırakırlar.
Okullarda
öğretilenlerle
okul bittikten sonra yaşadıklarımız;
yani gerçek hayat bambaşka bir şeydir.
Okul
zamanları ne güzel, kız arkadaşların var, erkek arkadaşların var; hatta
bir sevgilin var.
Lise
bitti, üniversite bitti. Bak tam o zaman işte karanlık yollar sana göz kırpar.
İş bulmak
zorundasın. İyi de nasıl?
Üniversitede iyi yürekli hocaların anlatır bir şeyler. İş bulman için
sana yardımcı olacak şeyler
anlatırlar, onlar her konuda şahane hikayeler anlatırlar, işini aşkla yapan koca yürekli
öğretim
görevlileridir bunlar.
Denizli’de
edebiyat öğretmenliğini bitiren öğretmen adayı
intihar etti, yalnız yaşadığı apartman
dairesinde, kendini astı, daireden kötü kokular gelince apartman sakinleri
rahatsız oldu, yetkili yerlere bildirildi, itfaiye görevlileri maskelerle
cesedi dışarı çıkardı.
Ceset dayanılmaz derecede kokuyor; çürümeye başlamış. Genç 24 yaşında henüz. Kim bilir
ne umutlarla üniversiteye başladı. Üniversitede ilk günü muhteşemdi herhalde.
İntihar mı; birçoğunun denediği bir şey.
Ben
de 2 kez denedim. Sonra bu işten soğudum. Bir daha yapmamaya, savaşmaya karar
verdim.
İlerde başına gelecekleri
biri size söylese.
“Ali,
ilerde trafikte biriyle tartışacaksın, onu öldüreceksin.”
“Eda,
ilerde bir sevgilin olacak, bara bir arkadaşınla içmeye gideceksin, sevgilin bara
gelecek, hesap soracak, ters çıkacaksın, sevgilin bardan çıkmanı bekleyecek
pusuda, çıkınca seni vurup öldürecek, yanındaki genç adamı da.”
“Seda,
ilerde evleneceksin, kocan şiddet uygulamaya başlayacak, mahkemeden uzaklaştırma kararı
aldıracaksın, boşanacaksın, kocan
barışmak isteyecek,
küçük kızınla kocanı dinlemek için kafede buluşacaksın, tartışma çıkacak,
birçok bıçak darbesi alacaksın, “ölmek istemiyorum” diyeceksin, son sözlerin
bunlar olacak, ambulans gelecek, hastanede hayatını kaybedeceksin.”
Okullarda
böyle şeylerin gerçek
hayatta olduğundan söz
edilmez.
İyi, güzel
çocuklar. O katiller. Ne oluyor da bunları yapıyorlar? Mesele bu.
İlerde başına gelecekleri
biri anlatsa güler geçersin.
Hayatta
karanlık şeyler çok ve
benim başıma gelmez
dersin.
Hayır
dostum; insanın başına hayatta çok şey gelir.
Şayet intihar eden
şu öğretmen kafasına
berbat düşünceler hücum ettiğinde bununla
savaşmayı seçseydi
geleceği mezarlık
olmazdı.
O
an; “işte bu o,
karanlık, iğrenç ve çok kötü
bir şey ve düşüncelerimi
bozuyor ve imha etmek istiyor beni. Savaşmalıyım, doktora gitmeliyim, düşüncelerim
bozuldu.” İnsanlar o
durumda bunu demeyi gerçekleştirebilse.
Yazar
Metin Kaçan, boğaz köprüsünden
atlayarak intihar etti. Koca
adam bu, belli bir seviyede şuuru var, çok şey yaşamış, sokaklarda büyümüş. Yazar olmuş.
Jack
London, Amerikalı yazar. 41 yaşında hap içerek intihar etti. Sokaklarda büyüdü, (evsiz)
canla başka çalıştı, yazar oldu,
çok para kazandı, tekne aldı, dünyayı gezdi, sonra intihar edip öldü.
Charles
Bukowski, 2 İntihar denesi
var, birinde yasaklı alana girer, üstüne ateş açılır, öteki intihar denemesi: O gün
intihar etmeye karar vermiştir, gazete bayiine gider, bir haber okur (çok saçma
bir haberdir) ve intihar etmekten cayar. Alkoliktir. Mide kanaması geçirir,
öldü ölecektir, ölmez, doktor ona şöyle der: “Tek bira içme, ölürsün.”
Hastanen çıkar, bir
bira
içer. İçmekten değil; 23 sene
sonra lösemiden,
73 yaşında ölür.”
Arkadaşlar; başımıza felaketler
gelecek ve bizi bundan kimse haberdar etmiyorlar ve hayat şahane bir şey değil.
Çok
rahatız.
Bize
tehlikeler bildirilmiyor.
Bize
savaşma yöntemleri öğretilmiyor.
Pembe
tablolar çiziyorlar bize.
Okullarda
okutulmazsı gereken bir tek ders var: Motivasyon.
Genç
adam sabahları yataktan çıkmak istemiyor, psikolojisi bozuk. Psikolojisini
düzeltmesi için savaşması gerek, güç
bulamıyor kendinde. Bun nasıl yardım edeceğiz?
Çakralarından
bazıları (vücut enerji merkezleri) sağlıklı çalışmıyor, vücut enerji merkezlerini
bilmiyor, doktora gitse doktor da oraları bilmez, genel bir tarafa muayene
yapar çıkar işin içinden.
Gencin
bir enerji merkezine negatif bir enerji girdi diyelim, onu nasıl bilecek, nasıl
çıkaracak?
O
hallere düşmeden onun
bilinç altına gerekli ilaçları vermek lazım. Ona vücut enerji merkezlerini öğretmek lazım,
belki de yanlış beslenme bu
duruma yol açıyor onda, bunu göstermek lazım. Ne kadar bilinçli yaşıyor? Ne kadar
bilgili vücudu hakkında?
Ona
en baştan savaşmayı öğretmek lazım.
Tekme tokat kavga değil. Ruhunu
masaya koyarak savaşmak, yürekle,
zihin gücüyle.
Berbat
bir şey varsa onu
bul, yok et.
Yatıp
durma.
Güçlü
bireyler nasıl yetiştirilir?
Gençlere
savaşması öğretilmesi lazım.
Belayla,
engelle, sıkıntıyla.
Kötü
hislerle baş etme yollarının
öğretilmesi lazım.
Bozuk
düşüncelerle, yanlış tepkilerle.
Bir
üstün insan profili ortaya koyulmalı.
Bir
prototip ortaya koyulmalı.
Bu
hayatta cehennemi yaşayacağın günler
gelirse ne yapacaksın? İllaki gelecek.
Geldiği an; “işte o adamın
bahsettiği şey buydu.”
Diyebilsen.
İntihar mi edeceksin?
O
düşünceye saplanan
kaç kişiyi
kurtarabiliriz?
Onlarca
yazı var internette, basılı binlerce kitap.
Neye
yararlar? O kitaplar okuyana olağan üstü bir motivasyon enerjisi
vermiyorsa neye yayar?
Felsefe.
Geç. Bilim. Geç. Siyaset. Geç. Tarih. Geç. Edebiyat. Geç.
Adam
intihar etme düşüncesinde. O
sayılanlar umurunda olmaz.
Hepsi
yalan dolan oluyor psikolojini tamir etmiyorsa.
Gece
yarısı izlediğin filmler gibi.
O
yazıları yazanların ciddi bi yürek gücü, ruh gücü, zihin gücü yok. Olsa zaten
akım başlatırlar. Yaşayan efsane
olurlar ve kitap yazarlar ve kitapları çok satılır.
Ekrana
çıkan biri, bazı konularından söz eden güya yetkin ağız; bu herif
nerde eğitim almış, cehennem dağlarında kaç yıl
geçirmiş, bir hayatta
kalma mücadelesi vermiş mi; hayır.
Ölümüne
bir bilgelik geliştirmek için emek
sarf etmiş mi? Hayır.
O
adam şovmen, para peşinde, o adam
akılsız sistemin kan emen böceklerindendir.
Bakıyorsun
sitelere, başlılar: kadın,
güzellik, ekonomi, gündem vs. var; fikir adına bir başlık yok,
edebiyat adına başlık yok,
kitaplardan söz eden bölümler yok. Motivasyon adına bir başlık yok.
Tabi
okunmayan siteler, yazılar ve gazeteler.
E
gençler de nereye yöneleceğini bilir, köpek gibi kokusunu alıp o sitelere üye olurlar. Ruhu yeni ve parlak
siteler var.
Bu
hayat toz pembe şeyler sunmaz.
Hayatın
acımasızlığı malum. O halde
buna karşı yöntemler geliştirmeliyiz. Birilerine
laf yetiştirmeye çalışmak yerine aç
kalan sokak kedileri için bir kap su ve kedi maması almak lazım.
Benim
yaşam üslubum
budur. Böyle şeyler içerir.
Oturup
boş laf etmek çok
kolay.
Kendini
geliştirmek isteyen
insanın çok okuması lazım. Amerika’da yapılan bir araştırma var,
zenginler günün 5, 6 saatini okuyarak geçiriyormuş.
Biz?
Salon
lambası sönük, tv izliyoruz. Gece yarısı çıkın sokağa ve bakın
evlere.
Kitap
okuyan bir halk değiliz.
Bilgi
vardır kitaplarda.
Bilginin
olmadığı her yere
karanlık girer.
Daha
farkında insanlar olmak için sadece internetten yüzlerce farklı yazı okumak yeter. Sadece zihni
dinamik ve dinamit tutmak yeter. O zaman muhteşem çıkış noktaları
göreceksiniz.
Her derdinize çare bulacaksınız. (İÇİNİZDEKİ İYİLİĞİ KAYBETMEZSENİZ YA DA ONA İHANET ETMEZSENİZ)
“Benim
bildiğim hiçbir şey,” “ben bir
hiçim”, felsefesiyle yaşıyorum, bu muhteşem gelişmenin yoludur,
hata yapmazsın böyle.
Daha
alıcı ve anlayışlı ve
sürdürülebilir olur hayatın.
Kendini
hiçleştirmek dünya ile
aranda oluşturduğun çelik duvarı
yıkar.
Amaçların
neyse delice istekli olman lazım. Yoksa onlara kavuşamazsın.
Amerikalı
yazar Jack london yazarlığa başlar, kitabını
yayınlatmak için gece gündüz uğraşır, o romanı çok zor şartlar altında yazar. Yemeye
ekmek bulamaz; ama çalışmaya devam eder.
çünkü bu onun ölüm kalım mücadelesidir. O koyu delice isteklere çalışır.
Bu
yoksa hayatını asla geliştiremezsin. İstediğin yönde değiştiremezsin.
Çünkü enerjinde bloklar vardır, ve diğerleri de amacına giden yolda bloklar
koyar önünde, manen bir hapishanedesindir, enerjin blok yiyince böyledir. “Allah
kahretsin, neden olmuyor?!” dersin. Çok aşıksan amaçlarına, ideallerine bu onlara
yürümeni sağlar. Yürek.
Azim. Ruh gücü gibi. Zihin gücü elde edersin.
Ölümüne
iste. Çalış.
Benim
tek sitilim budur. Başka yöntemler işe yaramaz.
Şu olumlama
saçmalıkları mesela.
Bugün
yine delice bir aç kurttum.
Dün
ölmek üzere hissettim kendimi, karanlık ormanda bir gün daha geçirmek kolay değil. Acilen et ve
su bulmam lazım. Yine gecelerde karanlık yollarda dolaştım durdum.
Her
zamanki gibi açlıkla dipdiriyim, ruhum parlak. Zihnim parlak. Kalbim onu o
kadar çok arzuluyor ki. Çılgın bir arzu. Onu elde etmeliyim. Onun her yerini
öpüp okşamalıyım.
Onu kollarımın arasına almasam eğer
aldığım
nefesin hiçbir anlamı olmayacak.
“Salvador Dali.” Her şeye aşık bir
çocuktur. İÇİNİZDEKİ
ÇOCUĞU KORUYUN.
17 ocak 2021 Pazar
07: 09
Her derdinize çare bulacaksınız.
(İÇİNİZDEKİ İYİLİĞİ KAYBETMEZSENİZ YA DA ONA İHANET ETMEZSENİZ)
K
U
T
S
A
L
BİR DİRENİŞ GÖSTERİRSENİZ!
İÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU KORURSANIZ!
İsa Kantarcı
Yorumlar
Yorum Gönder