AYAKLARIMIZDAKİ SIRLAR: AYAKLARIMIZDAKİ ENERJİ BİRİKMESİ HASTALIKLARA YOL AÇAR
DÜNYA BOKS ŞAMPİYONU BUSENAZ SÜRMELİ
BAŞARISININ, MOTİVASYON KAYNAĞININ SIRRINI AÇIKLADI, ŞÖYLE DİYOR:
"Aynı
yıl milli takıma davet edilip Macaristan'da düzenlenen Yıldız Kadınlar Avrupa
Birliği Ülkeleri Boks Şampiyonası'na katıldım ve burada ikinci oldum. Finalde
İngiliz rakibime 2-1 yenilmiştim. O mağlubiyet beni çok etkilemişti. Sürekli o
maçı ve rakibimi düşünüyordum. Yeniden o rakiple karşılaşabilmek için sabah
akşam dua ediyordum. Hatta rakibimin fotoğrafının çıktısını alıp evde dolabıma
asmıştım. Sabahları uyanıp antrenman yapma konusunda isteksiz olursam hemen o
fotoğrafa bakıp kendime geliyordum. Zaten fotoğrafın altına, 'yenmek için uyan'
yazmıştım. Çok hırslı biriyim. Kafama koyduğumu da mutlaka yaparım. Bu şekilde
sürekli antrenman yaptım. Çok çalışarak yine 2013 yılında Bulgaristan'da
yapılan Yıldız Kadınlar Dünya Şampiyonası'na katıldım. Kura çekimi
gerçekleştiğinde ilk rakibimin üç ay önce yenildiğim İngiliz boksör olduğunu
öğrendim. Çok mutlu olmuştum. Maçı da 2-1 kazandım. Sonrasında da tüm
rakiplerimi mağlup ederek şampiyonluğa ulaştım."
DÜNYA
ŞAMPİYON BUSENAZ SÜRMELİ’NİN BAŞARI SIRRI:
Bir
boksörün olmazsa olmazı ayaklarıdır, kollarıdır, yumruklarının gücüdür.
Busenaz’ın
ayakları dans ediyor.
Enerjisiyle,
hırslı, azimli çabasıyla ayaklarını öyle hale getirmiş ki; ayaklar
kendiliğinden dans eder hale gelmiş, ayaklarının özel bir ruhu var sanki, var.
Kollar
da dans ediyor.
Ringe
sıçrayarak çıkan bir boksör. Ukraynalı rakibiyle maça çıkmadan önce sıçradı,
böyle bir şey ilk kez gördüm, bu sıçrama müthiş azminin göstergesi, ayaklarını
öyle programlamış ki. Koşuyor rakibine. Fırlıyor. Boksör ringe, rakibine böyle ilerlemez.
Maç başlamadı henüz, hakem ve rakibinin yanına gitmeden bir sıçrama yapıyor.
Ayaklar
dinamik. Çok kuvvetli ve uçarı, çevik kedi gibi, Puma ayakları gibi Yumruğunun
gücünü bilmiyorum; ama yumruğunun çok kuvvetli, kararlı ve yıldırıcı olduğu
belli oluyor maçta, hemen üstünlük kuruyor, hemen! Korku, siniklik yok, rakibi
yiyip bitirmek arzusuyla tutuşuyor. Hemen psikolojik üstünlüğü elde ediyor. Bir
boksörün en büyük silahını iyi kullanıyor: Psikolojik üstünlük! Mike Tayson da
böyleydi, hemen üstünlük kurup rakibi yok edip ringden silmek isterdi. Çünkü cesur
yürekliydi ve yumrukları kuvvetliydi. Rakibi başta indiremeyince başka bir
taktiğe geçerdi; ama en başta bütün ezici yumruklarını ortaya koyardı. Busenaz
Sürmeli 10 senede büyük başarılar elde etti, 23 yaşında 3 kez dünya ve Avrupa
şampiyonu olmuş. En dinamik, güçlü yaşlar. En azimli yaşlar.
İnsanın
ayaklarındaki sırlar nedir:
BAZISININ
AYAKLARINDA MÜTHİŞ BİR ENERJİ BİRİKİR. Bu enerjinin atılması gerekir, aksi
halde bu enerji insanı hasta eder.
Ayaklar
ve eller vücudumuza giren enerjilerin giriş kapılarıdır, yerle temas ederiz,
hep bir şeylere, birilerine dokunuruz.
Kişinin
ayaklarında enerji biriktiğinde o enerji onu kasar, ve yürüme ihtiyacı
hisseder.
İnternet
dünyasında; “Yırtık Pantolon” lakaplı bir gezgin vardır, bu genç arkadaş
yürüyerek dünyayı gezmektedir, otostopla ve bileklik gibi eşyalar yapıp satıp
para kazanmakta, satabilirse, işportacılık, bazen aç, bazen tok. En zorlu
koşullarda ilerler, Nepal’de dağlarda gezer, Everest, Nepal ve doğası ve
insanları hakkında bütün müthiş bilgileri onun videoları sayesinde öğrendim,
Nepal’deki ağaçlar, ormanlar muazzamdır. Oldukça enerjik bu arkadaşın ayaklarında
deli bir enerji biriktiği gözümden kaçmadı, sürekli ayaklarıyla ilgili bir
şeyler yapar durur ve mizah anlayışı da ilgimi çekmiştir, mizahsız yapılan
şeyler kuru, yavan ve sıkıcıdır.
Yürüyüş
yapmak muazzam faydalıdır. Her gün yarım saat yürüyün, hızlı ve yavaş.
ÖTE
YANDAN;
Bazı
insanlar ayakta iş yapar, sürekli ayakta olmak onları hasta eder, tatil
yapmaları gerek.
Bankada
güvenlik görevlisi olarak çalışan arkadaşım, sürekli ayakta olduğundan
yakınırdı, vakit yok tatil yapmaya derdi, ısrarla tatil yapması gerektiğini
söylerdim; yoksa hasta olacaksın, bir gün doktora gitmiş, bir sürü hastalık
varmış bedeninde, doktor bir sürü ilaç yazmış, felaket hasta, ölümcül derecede,
bir gün bunu, enerjisini hissettim, o gün delirdim, bu ilk kez oldu ve ona dua
etmeye başladım, çıldırmak gibi, dua gibi bazı kutsal isimler sayıkladım. Annem
için bile yapmadım bunu.
Ona
bir şey demedim.
Bazı
kızlar var, gezme tutkuları vardır, maddi imkanları yoktur gezmek için, tatil
yapmak için, aileleri de din baskısı yapar, kızlarının tek başına ya da kız
arkadaşıyla tatile çıkması gibi bir şey söz konusu bile olamaz, o kızların da
ayaklarında enerji birikiyor.
Oysa
İranlı kız üstelik mini etek giymiş halde gezgin gibi Nepal’de dolanabiliyor,
Türk gezgin kızlar ve siz onları tanımıyorsunuz. İki Türk kız kafa kafaya
vermiş Nepal’de geziyor, bu çok ilginç bir şey, güzel ve cesurca.
Dünyayı
bisikletle gezen Türk kadın sonra kitap çıkardı, basit tek bir olumsuz olay
gelmedi başına, sadece gittiği bir evde, bir adamda bir çekim hissetti, kutsal
bir çekim, sıra dışı olarak tek bunu yaşadığını, o evde kaldığını söyler, adam
ısrar edince onda konuk olarak kalmış bir gün. Normalde bunu yapmayacaktı,
güvenli bulmadığı için. Ama yaşlı adama karşı koyamamış.
Tek
başına gelinlikle Yunanistan’dan yola çıkan genç kız İstanbul’da tecavüze
uğrayıp öldürüldü. Yunanlı kızı bir evsiz öldürdü. Kamyonlara ve çeşitli araçlara
otostopla binen genç kızın hazin sonu.
Ülkemizde
bisikletle gelen gezgin Fransız’a yolda kamyon arkadan çarptı ve öldü, adamın
başına onca ülkede hiçbir şey gelmemiş.
Bizim
yollarımızda, Türk erkek ve kadın gezginler gezer durur, bir ton yabancısı da
vardır,
yaya,
otostopla ya da motosikletle.
Onların
gezginlik tecrübesi sırasında tecavüz ve cinayet olayları gibi olumsuz olayları
yok. En basit kötü şeyler gelmiyor başlarına.
İnsanlarımız
yardım sever ve gezginleri evlerine alıp konuk ediyor, açsa yemek, susuzsa su
veriyor, her yerde böyle. Yurt içinde ve yurt dışında.
Nasıl
ki ruhumuzun nefes alması için bazı ihtiyaçlar vardır; koşulsuz şartsız şurtsuz
sevgi, aşk, güzel bir müzik, kaliteli bir film, ruhla yazılmış bir kitap, bir
şiir, bir öykü, bir belgesel film…bir dostluk, kardeşlik ilişkisi, paraya
ihtiyacı olan ortada bırakılmış üç çocuklu kadına yardım, birini kucaklamak,
hiç tanımasan bile hayal etmek, bir bebeği kucaklamak, bir kedi, bir köpek, bir
kirpi.
Evet,
ayaklarımızın da nefes alması için yapmamız gerekenler vardır: Çıplak ayak
doğada yürüyüş mesela, ayakları yıkamak.
Eve
her girmenizde ayaklarımızı yıkamak çok faydalıdır, nasıl ki yüzümüzü yıkarız,
ihmal etmeyiz, bir sinek konsa rahatsız oluruz, elimizle kaçırırız onu,
ayaklarımıza da öyle özen göstermeliyiz.
Bu
arada ayaklarına, bacaklarına en güzel bakan kızlardır, kadınlardır, ayak
bileklerine halhal takarlar, harikuladedir bu. Oraya o halhal’ı takarak orayı
çok önemsediğini gösterir, ruhum ayak bileklerimde, canım ayak bileklerim,
ayaklarım diyor adeta. Ayaklara bakan da çok hoş olmuş diye düşünüyor, ve bu
enerji o kızda ürüyor, kalıyor sonsuzda dek. Nasıl ki biri üzgün olduğunuzda
durduk yere size içten gülümsediğinde, bir tanıdık, bir yabancı, filan… insani bir
gülümseme…o sizde müthiş motivasyon yapar, sizi kendinize getirir, içinizdeki
Samurayı, iyilik savaşçısını uyarır, ve ayaklara takılan halhal’larda gülümseme
gibi işlevler yaparlar, hızı koşan beyaz atlar gibi. Kelebeksi güzel şeyler
gibi. Halhal denen şeyi güzel olmasını bilen kızlar takar, oysa çoğunun
umurunda değildir bu detay. Halhal büyüleyicidir ayaklarını önemseyenler için,
bacaklarını!
İsa
Kantarcı
Yorumlar
Yorum Gönder