AŞK ve ANNE DUASI ALMAK
İnsan çeşitli bağımlılıklarla
yok etmemişse kendini; ruhuyla bağlantı halindedir. Bir şeyleri hırs yapan
insan ruhunu hissedemez, ruh en büyük yardımcımız, pusulamız, nükleer; diğer
deyişle sihirli gücümüzdür.
Hani ruhuna deniliyor
ya, “gir o iskeletin içinde, bedene…”
Hayatta bizi kör edecek
çok hırs var, para, kariyer, kadın…
İnsan ruhuyla nasıl
bağlantı kurar? Maddeci bakış açısından uzaklaşarak, ruhsal alana dönük yaşayarak.
Manevi yönünü güçlendirerek.
Peki; ruhuyla bağlantı
kuran insanın hayatı nelere yol açar? Kazancı ne olur?
Aşağıda bir aşk
hikayesi var, onu okuyun.
O öyküde yaşanan RUHSAL
GÖRÜ’DÜR.
Yani ressama o resmi
yaptıran ruhu, ruhu çok önceden adamın başına gelecekleri biliyor, ruhumuz
bilir.
Tabi ressam annesinin
duasını da almış, annesini kırıp; ya git başımdan, karışma hayatıma, boğuyorsun
beni, ben senin beş yaşındaki oğlun değilim, yettin” dememiş.
Demek oluyor ki; anne (ve
baba) duası almak çok mühimdir. Ben buna inanırım.
Ben size evliya olun demedim,
yalnız; güçlü bir gayretiniz olsun, olmasa bile biraz gayret ister ruhla temas
kurabilmek.
“Ruhum ne istiyor?” diye sorun
kendinize.
“Ruhum bu konuda sen ne
diyorsun?” diye konuşun onunla.
Yıllar önce resmini çizdiği kadın,
hayatının aşkı
oldu
Hayallerindeki
kadını yıllar önce resmeden İranlı
sanatçı Ahad Saadi, 2009'da düzenlediği
sergide bu portreye benzerliğiyle
dikkat çeken Parisa Karamnezhad ile yollarının kesişmesiyle
başlayan aşk
hikayelerini anlattı. Saadi ve Karamnezhad'ın sıra dışı
hikayesi, dinleyeleri adeta büyülüyor.
·
Çocukluk yaramazlığı
sayesinde ‘Azarnegari’ adında yeni bir sanat dalı ortaya
çıkaran İranlı sanatçı Ahad Saadi, annesinin evlilikle ilgili gelen baskıları
üzerine yıllar önce hayallerindeki kadını resmederek, "Ben böyle birini
istiyorum" demişti. Annesinin
“Allah buna can versin, senin olsun” duası ardından portreye
imzasını atan Saadi, 2009'da düzenlediği sergide bu eserine de yer
verme kararı aldı. Kendisi gibi İran’ın önemli sanatçı Parisa
Karamnezhad da sergiye katıldı.
Portreye olan benzerliğiyle
dikkat çeken Karamnezhad, başta Saadi olmak üzere
salondaki birçok kişiyi şaşkına çevirdi. İlk görüşte aşık olan ve heyecanını gizleyemeyen Saadi, uzun süren uğraşlar
sonucu Karamnezhad'a ulaştı. Sergiden bir buçuk yıl sonra başlayan ilişkilerini
evlilikle taçlandıran ikili, sıra dışı aşk
hikayelerini anlattı.
“ANNEM,
‘ALLAH BUNA CAN VERSİN’ DEDİ,
TABLOYA İMZAYI ATTI”
Kendisi gibi İranlı
sanatçı Parisa Karamnezhad ile aşk hikayelerini anlatan
Azarnegari sanatçısı Ahad Saadi, annesinin özel hayatıyla ilgili soruları
üzerine hayalindeki kadını resmetmeye karar verdiğini belirtti.
Saadi, “Azarnegari’nin benim için en
verimli nüktesi Parisa oldu. Bir gün bir kadın portresi çizmek istedim. Burada
da gerçekten ruhumdan gelen bir kadın nasıl olur diye düşünerek
yaptım. Bazen annem de sorardı, ‘Ahad’cığım bir arkadaşın,
sevgilin var mı?’ diye. Ama ben aşka çok inanıyordum, gerçek
bir aşka, güzel bir aşka. Bu portreyi yaptığım sırada annem atölyeye geldi, ‘Ahad bu ne kadar güzel bir kız, ne
yapıyorsun?’ diye sordu. Ben de, ‘İçimden gelen kız, böyle
birini istiyorum. Gözleri böyle olsun, saçları böyle olsun’ dedim. Ve annem de,
‘Çok güzel bir kız olmuş, Allah buna can versin,
senin olsun’ dedi. Böylece bu tabloya bu cümleyle imza atılmış oldu”
dedi.
“PARİSA İLE GÖZ
GÖZE GELDİĞİMDE KALP ÇARPINTIMIN SEBEBİNİ
ANLADIM”
İstanbul’a yerleşmeden
önce İran’da son bir sergi düzenlediğini belirten Ahad Saadi, 2009
yılındaki bu açılışın ‘Big Bang’inin ise Parisa Karamnezhad olduğunu
söylüyor.
Eşi Parisa ile ilk göz göze
gelişlerinden bahseden Saadi, “Sergi açılışının aşk ‘Big
Bang’i benim için Parisa’ydı. İçeri giriş yaptığında
ablam benim yanımdaydı, misafirleri ağırlıyordu. Beni biraz dürttü
ve, ‘Ahad, kapıdan giren kız senin yaptığın tabloya ne kadar benziyor’
dedi. Ben o sırada Parisa’yı hala görmesem de kalbimin inanılmaz çarptığını
farkındaydım ve sebebini anlayamıyordum. Ne olabilir diye düşünüyordum
ki, Parisa ile göz göze geldiğimiz anda ‘Sebebi bu’ dedim” ifadelerini
kullandı.
“BİR
BUÇUK YIL SONRA İLK GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ GÜN
EVLENME TEKLİFİ ETTİM”
Serginin ardından sanat eserlerinin fotoğrafını
çekmesi için Parisa Karamnezhad’ı atölyesine davet ettiğini ve
Karamnezhad’ın da atölyeye annesiyle birlikte geldiğini
belirten Ahad Saadi, ardından bir buçuk yıl sosyal medya dışında
hiçbir iletişim noktaları olmadığı için görüşemediklerini anlattı.
Eşinin sosyal medyayı o dönemde
aktif kullanmadığını da dile getiren Ahad Saadi, “Bir buçuk yıl boyunca her gece belli bir
saatte sosyal medyaya bakıyordum, o gece de bakmış ve yatağa yatmıştım. Bir an uyku
sırasında farklı bir his oldu, o akşam Parisa’yı gördüğümde
hissettiğim şey gibi. Ve hemen
yataktan kalkıp bakmak istedim. Kontrol ettiğimde Parisa’nın o sırada
sosyal medyada olduğunu gördüm ve yazıştık. Sonra Parisa’yı İstanbul’daki sergime davet
ettim ve orada 1 buçuk yıl sonra ilk görüşmemiz oldu. Akşam yemeğine
davet ettim ve orada da direkt evlenme teklifi ettim. Evlenme teklifimin
ardından Parisa benden bir ay zaman istedi düşünmek için
ama sağ olsun
24 saat geçmeden arayıp direkt kabul ettiğini söyledi. Ve
bizim birlikte yaşamamız da böylece başladı” şeklinde konuştu.
“AHAD’IN
HEYECANLI BAKIŞLARI FARKLI BİR HİS
UYANDIRIYORDU”
Sergiden içeri girdiği ilk
anda bir kadının kendisini işaret
ederek Ahad Saadi’ye gösterdiğini fark
ettiğini ve bu durum üzerine bir hayli şaşırdığını
belirten Parisa Karamnezhad ise karşılaştıkları
o ilk günü şu sözlerle anlatıyor:
“Çok zamanım olmadığı için
sergilere pek gitmek istemiyordum ama o gün arkadaşım çok
ısrar edince ben de kabul ettim. Sergiye girdim, o sırada Ahad’ın yanında bir
bayan vardı ve çok garip bir şekilde koluna dokunup beni gösterdi.
Birlikte bana doğru baktılar ve ben de sebebini anlayamadım. Sonra
sergiyi gezmeye başladım ve dördüncü beşinci tabloda anladım. Bu tabloyla karşılaştım. Bir
ben baktım tabloya, bir arkadaşım baktı. Bakıştık,
‘Bana mı benziyor acaba?’ diye düşündüm. Sonra dedim
benzeyebilir ama bir taraftan Ahad’ın heyecanlı bakışları da
farklı bir his uyandırıyordu.”
“AHAD’DAKİ O GÜZEL
DUYGUYU DERİNDEN HİSSETTİM”
Aradan geçen bir buçuk yılın ardından
yeniden görüştükleri günü de anlatan Karamnezhad, “Aradan zaman geçti, Sevgililer Günü
benim doğum günüm aynı zamanda, o gün sosyal medyaya
tebrik mesajlarına teşekkür etmek için girdim. Hesabıma girdiğim anda Ahad, ‘Merhaba’
yazdı. Ben de cevap verdim, sonrasında hemen ‘Neredesiniz, ben Türkiye’ye
geldim sergi yaptım’ dedi. Ben de İstanbul’da olduğumu
söyledim. Bahariye’de buluştuk. Elimi uzatıp,
‘Merhaba’ dedim ama Ahad beni öyle bir kendine çekip sarıldı ki şaşkına döndüm.
Sonra dedi ki, ‘Biliyor musun, ben seni ne kadar seviyorum. Çekildiğimiz fotoğrafa her gün
bakıp, neden böyle oldu’ diye düşünüyorum. Ahad’daki o
güzel duyguyu derinden hissettim” ifadelerini kullandı.
“AHAD
BENİM İÇİN ALLAH
TARAFINDAN VERİLEN EN BÜYÜK ARMAĞAN”
Sergiyi gezdikten sonra birlikte akşam yemeğine
çıktıklarını söyleyen İranlı sanatçı Parisa Karamnezhad, “Sergiyi gezdikten sonra akşam yemeğine
gittik, orada hemen evlenme teklifi etti. Ben de bir ay düşünmek
istedim ama Ahad, ‘Parisa bana yalnızca bir cevap
verebilirsin, o da evet zaten’ dedi. Gerçekten içten onu hissettim ve yarın
sabah hemen arayıp kabul ettiğimi söyledim. Ve sonra annem aradı,
‘Anne evlendim’ dedim çok şaşırdı. ‘Ama Parisa sen öyle
yapmazdın, yıllarca düşünüp hayır diyen birisin sen’ dedi. Sonrasında
Ahad’la evlendiğimi söyledim ve çok sevindi. Böylece bizim de Ahad’la beraber güzel yaşamımız
başladı. Çok mutluyum. Ahad benim için Allah tarafından verilen en büyük armağan”
dedi.
ÇOCUKLUK
YARAMAZLIĞINI SANATA DÖNÜŞTÜRDÜ
Öte yandan yeni bir sanat dalını dünyaya
kazandıran Ahad Saadi, Azarnegari ile ilgili olarak da bilgiler verdi.
Çocukken ateşle
oynamayı çok sevdiğini ve böylece yeni bir sanat dalı keşfettiğini
belirten Ahad Saadi, “Benim sanat dalım Azarnegari oluyor. Farsça bir kelime ve
ateşle çizim yapmak anlamına geliyor. Çocukluğumda ateşle uğraşmayı,
ateş yakmayı çok severdim ve tabii bu yaramazlıkları hep annemin odasında
yapıyordum. Bir gün o ateş annemin kumaşlarına sıçradı ve ben söndürmek için elimle vurduğumda
kumaşın birbirine yapışması bana yeni bir dal açtı.
O zamandan beri de heyecanla, enerjiyle şimdiye kadar yaklaşık 22
yıldır Azarnegari sanatına devam ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Yorumlar
Yorum Gönder