SATIŞ TEKNİKLERİ, BAŞARININ SIRLARI


 

SATIŞ TEKNİKLERİ, BAŞARININ SIRLARI

 

Kapasiteli insanı evren mutlaka iyi bir yere yerleştirir,

Uzaklara, parlak noktalara, dağların büyüleyen ormanlık yerlerine.

Bu insan bilgi peşindedir, meraklıdır, evreni genişletip durur, sınırsızdır, farkındalığı gelişmiştir.

Çok mühim bir detay vardır: Bu kişi iyi yüreklidir.

Kötücül şeyler yoktur onda.

Güzel bir karakteri vardır

Birçok insan güzel karakteri yüzünden yükselir hayatta, kariyerinde, her şeyde.

Bilinci açıktır,

farkındalığı.

Ve yumuşak yönü çok güçlüdür.

Sevgiyle yaşar, içinde bir barış, uzlaşı vardır.

Rekabet etmez, kavga etmez, sorun çıkarmaz, anlayışlıdır.

Seçkin bir karakteri vardır.

Kötücül duygular, düşünceler vardır bazı insanda, bunlar o karanlık şeylerle asla bir karış ilerleyemezler.

Sözünü ettiğim insanda öyle şeyler yoktur.

Kendini bir şeye, şeylere adar.

Tek kendi için yaşamaz, yani birilerine iyilik etme gayesi hep vardır onda, merhamet en büyük özelliğidir

Yalancı değildir.

Sinsi değildir.

Küçük hesaplar asla yapmaz.

Çıkarı için hareket etmez.

Dostlarını satmaz, harcamaz.

Dürüsttür, içi dışı birdir.

Hayatta geri planda kalmamızın aslında tek sebebi zihin açıklığımızın yeterli olmaması, kapasitesi açık insanı evren güzel noktalara yıldız gibi yerleştirir, onu korur kollar.

Bu kişi evrene hastalıklı bir enerji yaymaz.

Evrene hastalıklı enerji yayan kimseye evren nasıl müdahale eder:

Onu karantinaya alır, pandemide karantinanın ne demek olduğunu öğrendiniz.

Yani, bu kişi bir yöne gitmek ister, bütün hırsı, gücü, hıncı ve enerjisiyle; ama asla gerçekleşmez bu, engellemeler, duvarlarla karşılaşır, bu kişi ben oldum sanır, ben yaparım sanır, harikayım sanır, yeterliyim sanır, ben o şeyleri hak ediyorum diye düşünür, oysa bir delillik geliştirmiştir, onun siyah yönü baskındır, o siyah yönü eritmesi gerekmektedir, bu kişinin yanarak dönüşmesi gerekir, şair der: Ben yanmasam, sen yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.”

Hırsı yok, sakin, en mühim özellik sakinliktir.

Kişiler travma geçirmişse asla düzelemiyorlar, çok azı düzelebiliyor.

Travmatik hayatların bazısı başarabilir.

Kötü bir çocukluk diyelim, gençlik… bu travma gerçekleri anlamamızı, çözümlememizi engeller ve birçok enerji merkezimiz, blok, yara almıştır. Bu yüzden ilerlemeyiz, yerimizde sayarız. Gerçekler kör oluruz, başkaları gelişirken biz öküzün trene bakması gibi bakar, “ulan ben onca çabalıyorum ortada bir şey yok, o nasıl başardı?” diye düşünürüz.

Durum şu: Evrenin bize öğretmesi gereken şeyler var.

Asla ben oldum deme.

Ben 47 yaşında… yirmi küsür yıl çalıştıktan sonra öğreniyorum galiba cümle kurmayı, yazarlığı, halen de bilmem, öğrenme yolu bu.

İlk kadınım hiç olmadı. Yaş 47.

Bir kadınla bir ay geçirmek nedir; hiç bilmem, yaşamadım.

Siz buna inanmayacaksınız; ama ben ilk tavuğumu 47 yaşında yedim, 2022 yılı, eylül ve ekim ayı. Yani satın alıp ilk pişirdiğim tavuk.

Ve benim yıllarım tavuk yemeden geçti. Buna da inanmazsınız belki.

Pazarcı Fatih yalan (kiramı ödeyeceğim) atıp benden 100 lira aldı, gidip bira aldı ya da bira borcunu ödedi büfeye, gördüm.

Beni aylarca yalanda dolanla oyaladı.

Çatmadım ona.

Aylarca salladı beni, yaz bitti, kış geldi.

Güzel bir ceket verdim ona ve pantolon, borcunu ödemeyen gence.

Sonra. 50 lira verdi, kalanı da mezgit balığı alarak kapamak istedi, razı geldim.

Üç beş kuruş yüzünden insanlar birbirini öldürüyor bu arada.

Ona ceket pantolon verdim, beni çok sinirlendirdi; ama ona çatmadım, iyi yürekli insan böyledir.

Ve arkadaşım olarak kaldı, arkadaş olarak kaldık, sabrım ve yumuşaklığım sayesinde.

Sadece iyi insan olun, çok okuyun, araştırın, ve kendinizi kötücül düşünce ve duygulardan kurtarın yeter, kişisel saçma salak kötücül düşünce ve duygular muazzam zehirlerimizdir

Ve kibar olun, ince.

Bu muazzam bir sihir saçar etrafa.

Kızıp parlarken bile.

İçine kötücül şeyler giren şeylere asla bulaşma, iş anlaşması, nişan, evlilik.

O şeyi terk et.

Bir kere o şeyin içine karanlık girdi mi terk etmezsen…bedeli ağır oluyor, yılların boşa gidiyor.

Hırsınla o işin içine kötücül şeyler sokarsın; bunu unutma.

Öfkenle.

Bir kere büyük bir çatışma olmuşsa.. o şeyi terk et git.

Mayası bozuk o işin, ruhu yok.

Devam edeyim, pes etmeyeyim diye düşündüğün şey sana iyilik getirecek sanırsın, şer getirir.

Büyüsü kaçan şeyleri elinde tutma asla.

Evlilik, nişan, iş…vs. ne varsa…

Kimseye mecbur değilsin, büyüsü kaçan şeyin ruhu yoktur zaten.

Hayatını ilk olarak sen mahvedersin, verdiğin kararlarla.

Nefes alıp verme sitilini değiştir.

Güzel nefes alıp vermenin ruhu vardır, onu inşa et.

Onun ritmine kelebekler ekle.

Turuncu giy.

 

İsa Kantarcı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATLAR ve İNSANLAR (aşıklar için)

İLK AŞKLAR, "İYİ KIZLAR AŞIK OLUR" ROMANINDAN BİR ÖYKÜDÜR