Mazot içtim; ama yanlışlıkla
Mazot içtim; ama yanlışlıkla
Mazot içtim; ama yanlışlıkla.
MAZOT İÇTİM. AMA YANLIŞLIKLA. YEĞENİM
KURYE. BENZİNLİK GÖREVLİSİ FAZLA MAZOT KOYMUŞ MOTORUNA, Ona küfrü basıyor tabi.
HORTUM VAR MI, VAR YEĞEN, BAHÇEMDEKİ HORTUMDAN KESTİ, BEN YAPARIM DEDİM, YEĞENE
FAYDAM OLSUNDU. DEPODAKİ MAZOTU HESAPTA BİDONA ÇEKECEĞİM, BU TEKNİĞİ BABAM
BİLİRDİ, LAĞIMI SALARDI TARLAYA, BEN UFAKTIM O ZAMANLAR. AĞZIYLA ÇEKERDİ ÖNCE,
SONRA BIRAKIRDI. AKIŞ OLUNCA LAĞIM SUYU AKMAYA BAŞLARDI DIŞARI, TARLAYA. BU
TEKNİĞİ HİÇ DENEMEDİM, AMA BABAMIN YAPTIĞINI GÖRMÜŞTÜM, ŞAŞARDIM BU PİS İŞİ
YAPMASINA. BÜTÜN GÜCÜMLE ÇEKTİM MAZOTU, BOĞAZIMA KAÇTI, DİKKAT ETMEK LAZIMMIŞ
BOĞAZA KAÇMAMASINA, HEMEN AĞZI ÇEKMEK LAZIMMIŞ. NEFESİM KESİLDİ, İLK KEZ BÖYLE
NEFESİM KESİLDİ, NEFES ALAMADIM, ÖLÜYORUM SANDIM. SONRA YANAKLARIMDA
YAKICILIĞINI HİSSETTİM, NEFESİMİ KESEN YAKICILIĞIYMIŞ, BUNU SONRA, YAZARKEN
FARK ETTİM. ÇİFTÇİ SU ŞİŞESİ YERİNE MAZOT ŞİŞESİ KULLANAN AMCA GİBİ OLDUM,
SONRA SU, AYRAN, NEFESİM KESİLMİŞTİ, SU GETİR DEDİM, YEĞEN GÜLDÜ BİR ARA, KUS
KUS DEDİ, GİDİP SU GETİRDİ, GEĞİRİNCE MAZOT HİSSEDİYORUM. BERBAT BİR
DENEYİMDİ., TABİ ODAMA GELİNCE BU DURUMDA NE YAPILMALI ARAŞTIRDIM NETTE,
HERHALDE BİR ŞEY OLMAZ, BOL SU İÇİNCE, BİR TAS AYRAN İÇTİM, YİNE İÇECEĞİM.
BELKİ DE İYİ GELİR MAZOT. YILLARDIR BOĞAZ AĞRISI VAR, FARANJİT BAŞ BELASI.
KESİNLİKLE BİR FAYDASI OLMUŞTUR BANA, SAÇMALIYORUM BELKİ. YEĞENE HAYATININ
İYİLİĞİNİ YAPTIM. GİZLİ BİR ANLAM VAR, ONU AÇIKLAMAYACAĞIM.
Mazot bağımlısı olmam umarım.
Ya da zehirlenip ölmem umarım, geçen
gece uykumda ölmeyi diledim, tek
odadayım, başka yerim yok, tek oda, bildiğiniz tek oda, ölüp kalsam saatler
sonra bilinir.
Derdim çok, ölmeden
yapmam gerekenleri yapmam lazım, ahır gibi berbat bir köy evi hayalim var
mesela dağda, bu beni ilgilendirir ama sizi ilgilendiren, ruhumu ortaya
koyduğum… bitmez, bitirilemez gibi görünen bir iş var elimde, onu yazarken
yaşadıklarım hemen bir öyküye çevirip yayınlayayım dedim aksi halde yok olup
gidecekler, arkadaş bilgisayarım öykü, roman dolu ve sürekli birikiyorlar, bu
deli ediyor beni, bir çöplük gibi, Meral Akşener 6’lı masayı devirdi ya,
devirdiği gün bir şiir yazım, bir patlama, aniden geldi, düşünmedim,
çalışmadım, şiiri partiye, g mail ile yolladım.
Öte yanda bitmeyi
bekleyen roman, bir romanı kurmak dehşet gerilimli bir iş, buluş yaptığımda
muazzam seviniyorum, iyi bir şey yakalamak, çölde aç susuz ilerlerken bir vahaya
rastlamak gibi ya da bir yıldıza sarılmak gibi, yırtına çırpına gidiyorum,
kafam başka yerlere kayıyor, düz bir memur gibi yazmam, yazamam, içimden
gelmeli, inanmalı ve hissetmeliyim, bu yüzden günlerce yazamıyorum, günlük
meseleler, bir yerlere gitmem gerek, ve romanı devam ettirmek, ve aniden bir
şeyler geliyor, hiç hesaplamadığım bir şeyler, mesela, “İyi Kızlar Aşık Olur” (berbat
bir ad, katılıyorum sana) adında bir roman bitirmeye çalışıyorum bu ara. Ya
oluyor mu, saçmalıyor muyum, abi saçmalamak sanattır, sona çok yaklaştım neyse
ki, ya her roman yazmam böyle, bir romanı bitirmek bir savaş meydanında galip
gelmek gibi, kan revan içinde kalmak, bir de yazdığımı kolay kolay beğenmem,
yüce bir şeyler süper bir şeyler yazmaya çalışmıyorum; ama, bakınız sanat bu,
bu titizlik, enerji, yürek, ruh, bilinç, işte her sayfaya geçiyor, işte bu benim
nurum, göz nuru derler ya. Elişi yapıp sata yoksul kadınlar vardır, işte onlar
göz nurlarını dökerler el işlerini, anacım da fiskos masası örerdi, of, of ör
bitmezdi, fiskos masası örüp satma işine daldı, gözleri bozulmaya başladı
bıraktı, inek de baktık birader, ters, çok asabi bir ineğimiz vardı.
Aniden kesiyorum.
Romana dönmem lazım, bir sürü gerekli gereksiz yazı okumalı ve sonra, huzur
bulmak için trt belgesel izlemem lazım.
Dün büyük bir keşif
yaptım, İngiliz bir şair keşfettim, gezgin tarım işçisi, 50 yaşında dırdırcı
karısını ve çocuklarını terk etmiş.
Joseph Jenkins
Ve bugün aniden
Mustafa adlı çevirmen arkadaş beni ekledi link edin sitesinde, acayip sevindim,
ayrıksı yazarların kitaplarını çeviriyor, değerli kitapları.
Ve İngiliz bir Papaz
keşfettim, bu adam da çok değerli biri.
Ve Türk tarihi, ilk
Türkler, en çok ilgimi çeken budur, delice bir merak bu.
İLK SAVAŞÇI TÜRKLER.
Bakınız, şimdinin mal
tarihçileri…vs…onların anlattığı gibi değil…hiç hayal etmediğimiz insanlar
bunlar, hayal et, şimdi belli bir kalıpta bir Türk tipi var, bunu kazımak
istiyorlar kafalara, din ile, Müslüman Türk.
Türk Şaman, ve
Budist.
Kadın hükümdar var,
Tomris Hatun!
Şimdi alayı köle.
İslam adı altında bir
çarpık öğreti var, kadınları yobaz yaptı, berat gecesi bugün, annem ve diğer
yobazlar karanlık bir partiyi konuştular, cahilsiniz diye çattım onlara.
Neler neler var; ama
sana işte Türkler böyleydi diye sunuyorlar. Mal bir takım insanlar çiziyorlar
resimde, dizide.
Hiçbirine
inanmıyorum.
Her yazdığım metne
mizah açısı yerleştiririm; ama bazısında yoktur, ya da sınırlıdır, mizah, evden
uzak ekmek fırınına giderken olmayı istediğim… Komedyen olmayı hayal
ederdim…mizah…olmazsa olmazdır bir metinde.
Charles Bukowski,
yaşamım bir tür o’dur.
Bir tür Jack London,
beteri ama.
İsa
Kantarcı
Yorumlar
Yorum Gönder