TRENİN ÖNÜNE ATLAYAN KIZ
Trenin önüne atlayan Begüm yeniden hayata
tutundu
11/03/2021 12:13
İzmir'de 6 yıl
önce trenin önüne atlayıp yaşamına son vermek isteyen 29 yaşındaki Begüm Tiras,
yeniden hayata tutundu. Kazadan sonra evlenen ve ikinci çocuğuna hamile olan
genç kadın, ''Geleceğinizi düşleyin ve ümidinizi kesmeyin. 'Bundan sonrası yok'
diye düşünmeyin çünkü bundan sonrası oluyor" dedi.
İzmir'de, 6
yıl önce trenin önüne atlayan ve ağır yaralı olarak kurtulan 29 yaşındaki Begüm
Tiraş, kazadan 1 yıl sonra dünyaevine girdi. Hayata yeniden tutunan ve
şimdilerde ikinci çocuğuna hamile olan Tiraş, ''Allah'ım hayatımda bana bir
şans verdi. Yaşadığım için çok mutluyum. Hayata bir kere geliyorsunuz.
Hayatınızı heyecan dolu, pozitif yaşayın. Ailenize sıkı sıkı sarılın.
Geleceğinizi düşleyin ve ümidinizi kesmeyin'' dedi.
İzmir'de
yaşayan Begüm Tiraş, 6 Şubat 2015 akşamı, çağrı merkezi operatörü olarak
çalıştığı iş yerinden çıkıp erkek kardeşiyle Bayraklı ilçesinde buluşmak
için yola çıktı. Bindiği otobüste ineceği durağı kaçıran Tiraş, Naldöken İzmir
Banliyo istasyonuna giderek trene binmek istedi ancak bir anda gelen
trenin önüne atladı. Trenin altında yaklaşık 10 metre sürüklenen Tiraş, ağır
yaralandı. Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Tiraş, tedaviyle sağlığına
kavuştu. Tam bir yıl sonra, 6 Şubat 2016 tarihinde Mehmet Tiraş ile evlendi.
Hayata yeniden tutunan genç kadın, bir buçuk yıl önce anne oldu ve ilk
çocuğu Nisanur'u kucağına aldı. Şimdi ikinci bebeğine hamile olan Tiraş,
"Allah'ım hayatımda bana bir şans verdi. Kızımı kucağıma almam her gün şükretmem
için yeterli. Geleceğinizi düşleyin ve ümidinizi kesmeyin. 'Bundan sonrası
yok' diye düşünmeyin çünkü bundan sonrası oluyor" dedi.
''HAYATIMA SON
VEREBİLECEK BİRİ DEĞİLDİM''
Tiraş,
yaşadığı zorlu günleri ise şöyle anlattı:
"O dönem
depresyon geçirdim. Ailemle sıkıntılar yaşıyordum. Psikiyatriste gidip ilaç
desteği aldım. O gün ağlamaya başladım. Her şey üst üste gelmişti. Hayatı seven
biriyim. Yaşam doluyum. Kendi hayatıma son verebilecek biri değildim. Kafamın
içinde iki ses duydum. Biri, 'yapma, sevdiklerini düşün', diğeri
'yap' diyordu. Trenin yaklaştığını gördüğümde raylara atladım. Tek
hatırladığım makinistin 'Güzel kızım neden yaptın?' demesiydi. 'Ya
kurtulmasaydım?' diye düşünüyorum. Kazanın ardından Ege Üniversitesi
Hastanesi'nde uzun bir tedavi sürecim oldu. Gözlerimi hastanede açtığımda yoğun
bakımdaydım. Kazadan sonra bacağıma platin takıldı. Kaburgalarımda kırıklar var
ve hala nefes almakta zorlanıyorum."
Yorumlar
Yorum Gönder