Charles Bokowski



Bu ülkede ve dünya yazarı olmak çok derin mücadele ve bilgiler gerektirir. Yüzlerce “red”, onca yıl demektir.
Bu işin belli kuralları, kriterleri, prensipleri vardır.
Bakıyorum da bu sitede yazan bazı arkadaşlar bir yazımda yaptığım buluşu alıp aynen yazılarına koymuşlar. Biri de o buluşu yazısına başlık olarak koymuş. Arkadaşlar böyle yaparak taklidim oluyorsunuz.
Onlardan biri de lambur lumbur yazılar yazıyor, öyle bir anlatım tarzı var. Yazar sır perdesi ardından konuşur ve baştan her şeyi bir bulamaç gibi ortaya dökmez gerçek yaşantısını. Plan yapar, strateji. Aksi halde yazdığı aşure gibi bir bulamaç, bulaşık suyu olur.
Tabi sitelerde çok kolay yazar payesi verilir onlara. Böylece kendilerini yazar, işi bilen yazar sanırlar.
Geçmişin edebiyat dergilerinde ustalar yazar adaylarına eleştiriler yapardı, şimdi biri bir yazı yazar, yorum alır, işte o yorumlar en büyük gerilemeye, yazar olamamaya yol açan şeylerdir.
Yazar okuru, Türk toplumunu iyi tanımak zorundadır, dünyayı.
Çok okumak zorundadır.
Çok yazıp silip atmak zorundadır.
Çok titiz olmalıdır yazdıklarında.
Kendine çok eleştirel (acımasızca) bakmalıdır hayatında ve yazılarında.
Zaten bu tezgahtan geçmeyenlere ciddi anlamda yazar payesi verilmiyor, kitap çıkaramıyorlar.
Sürekli kimi engellere takılır kitap dosyaları.
Para verip bastırır, parayla da güzellik satın alınmaz ki.
Bastırır; ama satılmaz kitabı.
Ödediği ücretle hayal kırıklığı yaşar.
Bu işe kendini cidden adayan, geliştiren yazar olabilir; nasibi varsa.
Oysa bu ülkede bir kadının ya da adamın yazar olabilmesi içini her sıkıntı mevcut.
Altın madeni burası.
Nedir, “dünyayı ben yarattım” bakış açısı hakim, “yazdım oldu.”
Yazar şöyle düşünmeli, her yazısı sonunda; “yine beceremedim.”
Birçok editör işin sırlarını bilir ve anlatır sitelerinde. Özel çalışan editörler, bağımsız yani.
Eleştirmen yok.
Sağlam eleştiri yapan yok.
Yazar enflasyonu var.
Yazar olma girişimi olmayan, ama çok kitap okuyan ve yazdı mı ta birçok yazara taş çıkarabilen yazarlar da var.
İlk yazısı çok güzel olanlar var.
Bu sitede yayınlanan yazılar konusunda editörler çok iyiler.
Ama çok da berbatlar. (kusura bakmasınlar)
Eleştirdiğim yazarda da bir parıltı görmesem onun hakkında yazmadım.
Sadece çok yanlışları var.
Farkında değil.
Ve onun bir benzeri olduğunu sanmıyorum.
Ki kadınlar yazmasını biliyor.
Kızlar biliyor.
Denk geldiklerim hep böyle.
İlk yazısını okuduğum iki genç adamlar da çok iyiydi.
İYİ YAZANLAR ÇOCUK RUHLUDUR.
Öyle oldukları yazıdan (saflığı) hissedilir.
İsa Kantarcı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATLAR ve İNSANLAR (aşıklar için)

İLK AŞKLAR, "İYİ KIZLAR AŞIK OLUR" ROMANINDAN BİR ÖYKÜDÜR